Gökkuşağının Kaybolan Renkleri

Gökkuşağının Kaybolan Renkleri

Bir zamanlar, rengârenk gökkuşağıyla ünlü bir kasaba vardı. Her yağmurdan sonra gökkuşağı gökyüzünde belirir, kasabanın çocukları onun altında neşe içinde oynardı. Gökkuşağı o kadar parlak ve güzeldi ki herkes ona hayran kalırdı. Ancak bir gün gökkuşağı yavaş yavaş solmaya başladı. Önce kırmızı, sonra sarı, ardından mavi ve diğer renkler birer birer kayboldu. Geriye yalnızca solgun bir gri gökkuşağı kaldı.

Çocuklar bu duruma çok üzüldü. Artık gökkuşağı olmadan oyunlar bile eğlenceli gelmiyordu. İçlerinden Mina, “Bir şeyler yapmalıyız! Gökkuşağını geri getirebiliriz!” dedi. Arkadaşları Arda, Ela ve Can da ona katıldı. Hep birlikte büyükannelerine gittiler. Büyükanneleri onlara, “Gökkuşağının renkleri ancak kalplerinizdeki değerleri bulup paylaştığınızda geri döner. Cesaret, neşe, yardımlaşma, sadakat ve şefkat… Bu değerler gökkuşağının renklerini oluşturur,” dedi.

Çocuklar bu sözlerden çok etkilendi. Hemen yola çıkıp gökkuşağını kurtarmak için çalışmaya başladılar.

Cesaretin Gücü

Yolculuklarının ilk durağı, kasabanın yakınındaki büyük ve karanlık bir ormandı. Ormana girmekten korkuyorlardı. “Ya kaybolursak? Ya vahşi hayvanlar varsa?” diye endişelendi Can. Mina ise cesurca, “Birlikte olduğumuz sürece başarabiliriz!” dedi. Çocuklar el ele tutuşarak ormanın derinliklerine ilerlediler. Her adımda korkuları biraz daha azaldı. Ormanın ortasında kırmızı bir ışık belirdi. Gökkuşağının kırmızı rengi geri dönmüştü! Çocuklar, cesaretin ne kadar önemli olduğunu anladılar ve mutlu bir şekilde yollarına devam ettiler.

Neşenin Büyüsü

Bir süre sonra yorulup üzülmeye başladılar. Arda, “Artık devam edemem, çok sıkıldım,” dedi. Bunun üzerine Ela, “O zaman neden biraz eğlenmiyoruz? Şarkı söyleyelim!” diye önerdi. Ela şarkı söylemeye başladı, Can ise dans etmeye başladı. Arda bir şaka yaptı ve Mina kahkahalarla güldü. Hep birlikte gülüp eğlendikçe gökyüzü aydınlandı ve sarı renk geri döndü. Çocuklar neşenin her şeyi güzelleştirdiğini fark ettiler ve daha enerjik bir şekilde yollarına devam ettiler.

Yardımlaşmanın Önemi

Bir nehir kenarına geldiklerinde küçük bir kaplumbağanın ters dönmüş olduğunu gördüler. Kaplumbağa, “Lütfen bana yardım edin! Tek başıma düzelemiyorum,” diye bağırıyordu. Arda, “Hadi ona yardım edelim!” dedi. Çocuklar hep birlikte kaplumbağayı düzelttiler ve onun güvenle suya dönmesini sağladılar. Kaplumbağa, “Teşekkür ederim, siz harika arkadaşlarsınız!” diyerek uzaklaştı. O anda gökyüzünde yeşil bir ışık belirdi. Çocuklar yardımlaşmanın güzelliğini yaşayarak öğrendiler.

Sadakat ve Şefkat

Yolculukları devam ederken çocuklar yorgun düşmeye başladı. Bazıları geri dönmek istiyordu. Ancak Mina, “Birbirimize söz verdik, gökkuşağını kurtaracağız!” dedi. Arkadaşlarının birbirine destek olmasıyla yollarına devam ettiler. Bu sadakatleri sayesinde gökkuşağının mavi rengi geri döndü.

Son olarak, eski bir ağacın altında yaralı bir kuş gördüler. Ela, “Ona yardım etmeliyiz,” dedi. Çocuklar kuş için su buldu, kanadını sardılar ve onu güvenli bir yere götürdüler. Kuş neşeyle cıvıldamaya başladığında mor renk gökyüzünde parladı. Çocuklar şefkatin bir iyilik zinciri başlattığını anladılar.

Gökkuşağının Dönüşü

Tüm renkler geri döndüğünde gökkuşağı eskisinden bile daha parlak oldu. Çocuklar el ele tutuşarak gökkuşağının altında oynadılar. Mina, “Birlikte olduğumuzda her şeyi başarabiliriz,” dedi. O günden sonra kasabadaki herkes gökkuşağının ne kadar özel olduğunu ve paylaşmanın değerini hiç unutmadı.

Evet çocuklar Gökkuşağının Kaybolan Renkleri adlı masalımızda burada bitti. Sizde Gökkuşağının Kaybolan Renkleri gibi Arkadaşlık ve Paylaşma Hikayeleri yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.